17 Eylül 2014 Çarşamba

İNSAN BEDENİNİ BESLEYİCİ VE GÜÇ KATAN BESİNLER

İnsan bedenine güç katan besinlerden bazıları aşağıda sıralanmıştır.

İnsan bedenine kuvvet katan besinler
ELMA: Çiğ olarak ve haşlanmış olarak yenen elma,yiyenlerin gücünü ve direncini artıran besindir.
Her yemekten sonra bir veya iki elma yiyen doktora muhtaç olmaz sinirleri yatıştırır.
Kolesterolün bedenden çıkmasını sağlar.
PIRASA: İnsana aşırı güç kazandırdığı gibi,ağır işlere ve hastalıklara karşı direnci artırır en yararlısı zeytinyağlı pilakisidir. Bedeni ve kanı temizler sinirleri güçlendiricidir. İdrara söktürücüdür böbrek rahatsızlıklarında ve kireçlenmelerde özellikle yenmelidir.
KEREVİZ: Fosfor, madensel tuzlar, C ve A vitaminleri yönünden zengindir. Fiziksel ve ruhsal atılmasında önemli rol oynar cinsel gücüde artırır. Hem beden gücünü, hem de beyin gücünü ve zekayı artırır.
ISPANAK : Kansere karşı güçlüdür. Kansızlık, kalp rahatsızlıkları,yorgunluk, romatizma gibi şikayetlerin ilacıdır.
YER ELMASI : Bedene ve saçlara kuvvet verir, dökülmesini ve çabuk ağarmasını önler.
LAHANA : Fakirlerin doktoru denilen lahana, birçok yönden yararlıdır. Lahananın girdiği eve ilaç girmez lahana ülsere ve bağırsak enfeksiyonlarına karşıdır, yaraları çabuk iyileştirir.beyindeki hücreleri olumlu yönde etkiler.
TURP : Güç kaynağı olan turp,madensel tuzlar ve vitaminler yönünden zengindir. Turp yiyen turp gibi sağlam olur.
BEZELYE : Lokman hekim kitabında insan sağlığı için iki yüzü aşkın besin ve bitki sayarken, onuncu sırayı da bezelyeye verir.fosfor,demir,potasyum,nisaşta,şeker, ve A,B,C vitaminleri yönünden zengin bir besin kaynağıdır. Beden ve zeka gücünü artırır. Bağırsakları yumuşak tutar, çocukların ergenlik döneminde büyümeye ve gelişmeye yardımcı olur. Özellikle ağır işlerde çalışanlara tavsiye olunur.
MAYDANOZ : Çinlilerin hayat otu adını verdikleri göze ve beyne güç veren maydanoz binlerce yıldan beri bilinir. Şişmanlamadan gücünü artırmak isteyenler cilde güzellik veren maydanozu ekmek yerine yesinler.
SOĞAN VE SARIMSAK : Soğan ve sarımsak birçok hastalıkların aşısı sayılır ve vücutta direnci artırır. Sarımsak, kan dolaşımı bozukluğunda, yüksek tansiyonda,kanserli durumlarda, kanseri önlemek için, solunum yolları enfeksiyonunda çok yararlıdır. Soğan tömürlere ve taşlara karşıdır. kemikleri güçlendirir.burun tıkanması ve sinüzit gibi rahatsızlıkların ilacıdır.gribin giderilmesinde etkindir. Soğan akşamları yenmemelidir. Akşama ağır gelir. Atalarımız soğanı sabah sen ye, öğleyin dostuna, akşamleyin düşmanına yedir demişlerdir. Soğan yedikten sonra biraz maydanoz veya bir iki karanfil çiğnemek kokuyu giderir. Sarımsağın kokusundan kaçınanlar pişirerek veya küçük parçalar halinde hap gibi yutulur. Sefere çıkanlar sarımsak yerlerse hava değişiminden hasta olmazlar.
TERE : Terenin hazmı biraz ağır, fakat yararı çoktur. Dişleri ve mideyi sağlamlaştırır.
AYVA : İshale birebir, çiğnerken dişleri, hazım sırasında mideyi güçlendirir.
NANE : Zihni ve sinirleri uyarıcıdır. Kurusu da, tazesi de çok yararlıdır. Güzel kokusuyla evin havasını temizler. Güç ve rahatlık kazanmak için nane ve kekik, çay gibi içilir. İki çay kaşığı nane ve bir kaşık kekiği bir çay bardağına koyun, üzerine kaynar su dökün 3-5 dakika sonra süzerek içiniz.
NARENCİYE : Bedeni toksinlerden kurtarır. Zehire karşı antidot, sinirlere ve damarlara çok yararlıdır. Pankreas kanserine çok etkilidir. Şeker hastalığının ve kabızlığın ilacıdır. Kan yapar.
HAVUÇ : Damarları genişletir.saçları besler, sindirimi kolaylaştırır, uykusuzluğu giderir, güç ve gençlik kaynağıdır.
DEREOTU: Pişirilmeden yenmeli. Genellikle bakla, enginar yemeklerinde, balık haşlamalarında pilakilerde kullanılır. Damarları açar, kan dolaşımını kolaylaştırır. İdrarı söktürür.
TARÇIN : Mikropları öldürür, bağırsak kurtlarını döker, kaşıntı yapan hastalıkları iyileştirir. Mide gazını atar. İshale, soğuk algınlıklarına, vücut kırgınlığına ve yorgunluğa karşı iyi ilaçtır. Kabuk tarçını suda kaynatıp yemeklerden önce bir bardak için, çok yararını görürsünüz.
BİBER : Kırmızısı da, karası da, yeşili de ağıza tat, mideye hareket ve zindelik, vücuda kuvvet verir. Her şeyde olduğu gibi biberin azı yararlı çoğu zararlıdır. Fazlası midede ağrı, yanma ve bağırsaklarda ishal yaparak sindirim sistemini bozar. Biber organlardaki mikropları öldürür. Bağırsakları temizler. Hazmı kolaylaştırır. Biber bazı hastalıklara karşı koruyucu aşı sayılır.
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ : Yaşlılar ve çocuklar için en önemli besindir. Sütteki kalsiyum, çocukluk döneminde kemiklerin gelişmesine yarar.yaşlılar döneminde kemiklerin erimesini ve çürümesini önler. Bir bardak sütteki kalsiyumu almak için yarım kilo et yemek gerekiyor.süt ayrıca organizma için çok yararlı proteini ve sekiz tür aminoasidi sağlar. Aminoasitler hazmı kolaylaştırır. Gıdaları faydalı hale getirir. Yoğurt; uzun ömrün ilaçıdır. uyku verir ve rahat uyutur. Bol kalsiyum içeren süt, yoğurt ve peynir insan sağlığı için tehlikeli olan hava kirliliğine ve egzozlardan havaya karışan kurşuna karşı doğal bir panzehirdir.
ÇİLEK : İçinde demir, fosfor,kalsiyum ve silisyum gibi madensel tuzlar, B,C,E, ve K vitamini bulunan çile,cildi güzelleştirir, bedene enerji verir. Taşıdığı vitaminler sayesinde deri hücrelerini besler ve gençleştirir. Teni nemlendirerek onu parlaklık kazandırır. Romatizma, eklem ağrıları, karaciğer rahatsızlıkları ve böbrek taşlarına karşı doğal ilaçtır.
KİRAZ : İçinde A,B,C,vitaminleri demir, kalsiyum ve çinko gibi madensel tuzlar ve şeker bulunan kiraz, deri hücrelerini besler, cildi nemli tutar rüzgar, soğuk ve güneş gibi yakıcı dış etkenlerden korur. Cildin çatlamasını ve kırışmasını önler. Ezilip yüze sürüldüğünde ciltteki sivilceleri yok eder. Kanı sulandırır ve temizler böbrek taşlarını eritir ve düşmelerini kolaylaştırır.
IHLAMUR VE ADAÇAYI : Sinirleri bozuk olanların, yatınca uyuyamayanların ilacıdır. İnsanı rahat uyutur, uyanınca da kendi kendini rahatlamış bulur. Fazlası cinsel gücü olumsuz yönde etkiler. Bunlar bekarlara ve hanımından uzak kalanlara daha çok tavsiye edilir.
ET MAMÜLLERİ : Sucuk, pastırma, salam ve sosis gibi etten yapılmış besinler gençlere yararlı olabilir. Ama yaşlılar bunlara karşı dikkatli olmalılar. Bunlardan fazla alınmamalıdır.organizmayı olumsuz yönde etkileyen bakteriler daha çok bulunur. Bu bakteriler gençlerde fazla tehlikeli olmaz ama yaşlıların bünyelerinde zehirleyici etkiler görülebilir. Bu durumu göz önüne alarak donmuş eti dolaptan çıkarıp buzu çözülünce tamamını yemeli, tekrar dolaba koymamalıdır.kıyma ise günlük yeteri kadar almalı, dolapta bekletilmemelidir. Çünkü bakteriler kıymada daha çabuk ürer.



0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa