İnsan bedenine güç katan besinlerden bazıları aşağıda sıralanmıştır.
İnsan bedenine kuvvet katan besinler
ELMA: Çiğ olarak ve haşlanmış olarak yenen elma,yiyenlerin
gücünü ve direncini artıran besindir.
Her yemekten sonra bir veya iki elma yiyen doktora
muhtaç olmaz sinirleri yatıştırır.
Kolesterolün bedenden çıkmasını sağlar.
PIRASA: İnsana aşırı güç kazandırdığı gibi,ağır işlere ve
hastalıklara karşı direnci artırır en yararlısı zeytinyağlı pilakisidir. Bedeni
ve kanı temizler sinirleri güçlendiricidir. İdrara söktürücüdür böbrek
rahatsızlıklarında ve kireçlenmelerde özellikle yenmelidir.
KEREVİZ: Fosfor, madensel tuzlar, C ve A vitaminleri yönünden
zengindir. Fiziksel ve ruhsal atılmasında önemli rol oynar cinsel gücüde
artırır. Hem beden gücünü, hem de beyin gücünü ve zekayı artırır.
ISPANAK : Kansere karşı güçlüdür. Kansızlık, kalp rahatsızlıkları,yorgunluk,
romatizma gibi şikayetlerin ilacıdır.
YER ELMASI : Bedene ve saçlara kuvvet verir, dökülmesini ve çabuk
ağarmasını önler.
LAHANA : Fakirlerin doktoru denilen lahana,
birçok yönden yararlıdır. Lahananın girdiği eve ilaç girmez lahana ülsere ve bağırsak
enfeksiyonlarına karşıdır, yaraları çabuk iyileştirir.beyindeki hücreleri
olumlu yönde etkiler.
TURP : Güç kaynağı olan turp,madensel tuzlar ve vitaminler
yönünden zengindir. Turp yiyen turp gibi sağlam olur.
BEZELYE : Lokman hekim kitabında insan sağlığı
için iki yüzü aşkın besin ve bitki sayarken, onuncu sırayı da bezelyeye
verir.fosfor,demir,potasyum,nisaşta,şeker, ve A,B,C vitaminleri yönünden zengin
bir besin kaynağıdır. Beden ve zeka gücünü artırır. Bağırsakları yumuşak tutar,
çocukların ergenlik döneminde büyümeye ve gelişmeye yardımcı olur. Özellikle
ağır işlerde çalışanlara tavsiye olunur.
MAYDANOZ : Çinlilerin hayat otu adını verdikleri
göze ve beyne güç veren maydanoz binlerce yıldan beri bilinir. Şişmanlamadan
gücünü artırmak isteyenler cilde güzellik veren maydanozu ekmek yerine
yesinler.
SOĞAN VE SARIMSAK : Soğan ve sarımsak birçok hastalıkların aşısı sayılır
ve vücutta direnci artırır. Sarımsak, kan dolaşımı bozukluğunda, yüksek
tansiyonda,kanserli durumlarda, kanseri önlemek için, solunum yolları
enfeksiyonunda çok yararlıdır. Soğan tömürlere ve taşlara karşıdır. kemikleri
güçlendirir.burun tıkanması ve sinüzit gibi rahatsızlıkların ilacıdır.gribin
giderilmesinde etkindir. Soğan akşamları yenmemelidir. Akşama ağır gelir.
Atalarımız soğanı sabah sen ye, öğleyin dostuna, akşamleyin düşmanına yedir
demişlerdir. Soğan yedikten sonra biraz maydanoz veya bir iki karanfil çiğnemek
kokuyu giderir. Sarımsağın kokusundan kaçınanlar pişirerek veya küçük parçalar
halinde hap gibi yutulur. Sefere çıkanlar sarımsak yerlerse hava değişiminden
hasta olmazlar.
TERE : Terenin hazmı biraz ağır, fakat yararı çoktur.
Dişleri ve mideyi sağlamlaştırır.
AYVA : İshale birebir, çiğnerken dişleri, hazım sırasında
mideyi güçlendirir.
NANE : Zihni ve sinirleri uyarıcıdır. Kurusu da, tazesi de
çok yararlıdır. Güzel kokusuyla evin havasını temizler. Güç ve rahatlık
kazanmak için nane ve kekik, çay gibi içilir. İki çay kaşığı nane ve bir kaşık
kekiği bir çay bardağına koyun, üzerine kaynar su dökün 3-5 dakika sonra
süzerek içiniz.
NARENCİYE : Bedeni toksinlerden kurtarır. Zehire karşı
antidot, sinirlere ve damarlara çok yararlıdır. Pankreas kanserine çok
etkilidir. Şeker hastalığının ve kabızlığın ilacıdır. Kan yapar.
HAVUÇ : Damarları genişletir.saçları besler, sindirimi
kolaylaştırır, uykusuzluğu giderir, güç ve gençlik kaynağıdır.
DEREOTU: Pişirilmeden
yenmeli. Genellikle bakla, enginar yemeklerinde, balık haşlamalarında
pilakilerde kullanılır. Damarları açar, kan dolaşımını kolaylaştırır. İdrarı
söktürür.
TARÇIN : Mikropları öldürür, bağırsak
kurtlarını döker, kaşıntı yapan hastalıkları iyileştirir. Mide gazını atar.
İshale, soğuk algınlıklarına, vücut kırgınlığına ve yorgunluğa karşı iyi
ilaçtır. Kabuk tarçını suda kaynatıp yemeklerden önce bir bardak için, çok
yararını görürsünüz.
BİBER : Kırmızısı da, karası da, yeşili de ağıza tat, mideye
hareket ve zindelik, vücuda kuvvet verir. Her şeyde olduğu gibi biberin azı
yararlı çoğu zararlıdır. Fazlası midede ağrı, yanma ve bağırsaklarda ishal
yaparak sindirim sistemini bozar. Biber organlardaki mikropları öldürür.
Bağırsakları temizler. Hazmı kolaylaştırır. Biber bazı hastalıklara karşı
koruyucu aşı sayılır.
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ : Yaşlılar ve çocuklar
için en önemli besindir. Sütteki kalsiyum, çocukluk döneminde kemiklerin
gelişmesine yarar.yaşlılar döneminde kemiklerin erimesini ve çürümesini önler.
Bir bardak sütteki kalsiyumu almak için yarım kilo et yemek gerekiyor.süt
ayrıca organizma için çok yararlı proteini ve sekiz tür aminoasidi sağlar.
Aminoasitler hazmı kolaylaştırır. Gıdaları faydalı hale getirir. Yoğurt; uzun
ömrün ilaçıdır. uyku verir ve rahat uyutur. Bol kalsiyum içeren süt, yoğurt ve
peynir insan sağlığı için tehlikeli olan hava kirliliğine ve egzozlardan havaya
karışan kurşuna karşı doğal bir panzehirdir.
ÇİLEK : İçinde demir, fosfor,kalsiyum ve
silisyum gibi madensel tuzlar, B,C,E, ve K vitamini bulunan çile,cildi
güzelleştirir, bedene enerji verir. Taşıdığı vitaminler sayesinde deri
hücrelerini besler ve gençleştirir. Teni nemlendirerek onu parlaklık
kazandırır. Romatizma, eklem ağrıları, karaciğer rahatsızlıkları ve böbrek taşlarına
karşı doğal ilaçtır.
KİRAZ : İçinde A,B,C,vitaminleri demir,
kalsiyum ve çinko gibi madensel tuzlar ve şeker bulunan kiraz, deri hücrelerini
besler, cildi nemli tutar rüzgar, soğuk ve güneş gibi yakıcı dış etkenlerden
korur. Cildin çatlamasını ve kırışmasını önler. Ezilip yüze sürüldüğünde
ciltteki sivilceleri yok eder. Kanı sulandırır ve temizler böbrek taşlarını
eritir ve düşmelerini kolaylaştırır.
IHLAMUR VE ADAÇAYI : Sinirleri bozuk olanların,
yatınca uyuyamayanların ilacıdır. İnsanı rahat uyutur, uyanınca da kendi
kendini rahatlamış bulur. Fazlası cinsel gücü olumsuz yönde etkiler. Bunlar
bekarlara ve hanımından uzak kalanlara daha çok tavsiye edilir.
ET MAMÜLLERİ : Sucuk, pastırma, salam ve sosis gibi
etten yapılmış besinler gençlere yararlı olabilir. Ama yaşlılar bunlara karşı
dikkatli olmalılar. Bunlardan fazla alınmamalıdır.organizmayı olumsuz yönde
etkileyen bakteriler daha çok bulunur. Bu bakteriler gençlerde fazla tehlikeli
olmaz ama yaşlıların bünyelerinde zehirleyici etkiler görülebilir. Bu durumu
göz önüne alarak donmuş eti dolaptan çıkarıp buzu çözülünce tamamını yemeli,
tekrar dolaba koymamalıdır.kıyma ise günlük yeteri kadar almalı, dolapta
bekletilmemelidir. Çünkü bakteriler kıymada daha çabuk ürer.
|
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa